"'Altında' ölüm var, bu topraklar satılık değil!"

HABER MERKEZİ
Bolu’daki Merkez ilçesine bağlı Bağışlar, Değirmenbeli, Merkeşler ve Afşar köylerine yakın ve koruma altındaki Yedigöller Milli Parkı’na birkaç kilometre uzaklıktaki 880 hektarlık alan, madencilik faaliyetlerine açılarak talan edilmek isteniyor.
Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından, maden arama ruhsatı verilen alanlara ilişkin ilan yayımlandı. Oz Mining Mühendislik şirketi tarafından, belirlenen araziye maden (altın-bakır-çinko-gümüş-kurşun) aramak için yapılan ruhsat başvurusu kabul edildi.
Bölgedeki talan projelerine karşı kurulan Yedigöller Platformu, konuya ilişkin imza kampanyası (https://chng.it/nmzLZ578XR) başlattıklarını duyurdu.
Kampanyaya destek çağrısı yapan platform üyeleri "Doğamız, uluslararası sermaye şirketlerinin ve onların işbirlikçisi yerel ve merkezi idarelerin ekonomik çıkarlarına feda edilmek isteniyor. Altını değil yaşamı istiyoruz. Bolu’da altın madeni istemiyoruz" dedi.
Platform üyeleri adına konuşan TMMOB İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Sekreteri Erol Perçin, bölgedeki talan faaliyetine tepki gösterdi. Perçin, şu ifadeleri kullandı:
"Yaşam alanlarımız bir kez daha tehdit altında. Çünkü doğamız, uluslararası sermaye şirketlerinin ve onların işbirlikçisi yerel ve merkezi idarelerin ekonomik çıkarlarına feda edilmek isteniyor. Geçtiğimiz günlerde kamuoyuna yansıyan ve giderek netleşen gelişmelere göre, Bolu’nun Merkeşler köyü ve çevresinde, ayrıca Yedigöller Milli Parkı’na sadece 6-7 kilometre uzaklıkta bulunan ormanlık alanda toplam 880 hektarlık bir bölgede altın ve diğer metal madenleri için ruhsat verilmiş durumda. MAPEG tarafından onaylanan bu ruhsatlar kapsamında Avustralya menşeili Oz Mining Mühendislik adlı şirketin bölgede sondaj çalışmalarına başlaması bekleniyor. Memleketini, yurdunu savunan insanlar olarak sormak istiyoruz: Bolu gibi ormanlarla kaplı, tarım ve hayvancılıkla geçinen, su kaynakları açısından stratejik önemde bir kentte, nasıl olur da bu kadar geniş bir alanda altın arama ruhsatı verilir? Bu kararın bilimsel, çevresel ve toplumsal hiçbir dayanağı bulunmamaktadır. Bu karar, doğrudan halkın iradesine, bilimin sesine ve doğanın haklarına karşı işlenmiş büyük bir ihanettir."
TOPRAĞI, SUYU KİRLETİYORLARAltın madenciliğinin masum bir faaliyet olmadığını belirten Perçin şöyle devam etti:
"Siyanürlü liç yöntemiyle yapılan altın madenciliği, dünyada en yıkıcı endüstriyel faaliyetlerden biridir. Toprağı, suyu ve havayı kirletir. Geri dönüşü olmayan tahribatlara yol açar. Zehirlenen su kaynakları sadece oradaki yaşamı değil, kilometrelerce ötedeki tarımı, hayvancılığı ve insan sağlığını da tehdit eder. Bölge köy hanelerinin sürecin en başındaki arama faaliyetleriyle birlikte yerinden, suyundan yaşamından olmasıyla birlikte, Yedigöller gibi koruma altındaki doğal miraslarımızın hemen yanı başında, binlerce yıllık orman dokusunun bulunduğu bu bölgede yapılacak herhangi bir madencilik faaliyeti, doğrudan ülkenin ekolojik güvenliğine saldırı olduğu bilinmelidir. Bu faaliyetler ne yerel halktan ne de bilim insanlarından onay almıştır. O halde bu projelerin kimin adına, ne uğruna yürütüldüğü ortadadır: Rant ve kısa vadeli kazanç uğruna, Bolu’nun geleceği göz göre göre karartılmak istenmektedir. Biz bu suça ortak olmayacağız! Mühendisler, mimarlar, sağlık ve eğitim emekçileri, çevre gönüllüleri, köylüler, gençler ve Bolu’yu seven herkesle birlikte, bu doğa talanına karşı örgütlü mücadelemizi başlatmış bulunuyoruz."
Perçin, Yedigöller Platformu olarak Bolu Valiliği'ne, Orman Bölge Müdürlüğü'ne, yerel yöneticilere ve milletvekillerine çağrıda bulunduklarını da söyleyerek "Tarih önünde sorumlu davranın. Bu süreci şeffaf bir şekilde yönetin. Halkın, bilim insanlarının ve meslek örgütlerinin görüşlerini dikkate alın. Bu projeye dair onaylarınızı geri çekin. Aksi halde, doğacak her türlü zararın vebali omuzlarınızdadır. Unutmayalım ki; doğa kendini savunamaz, ama biz onun sesiyiz. Toprak bizim, orman bizim, su bizim, Bolu bizim! Biz bu mücadeleyi sadece bugünü değil, yarınları da korumak için veriyoruz. Çocuklarımızın yarın nefes alabileceği bir Bolu bırakmak istiyoruz. Altını değil, yaşamı savunuyoruz. Yer altındaki madenler değil, yer üstündeki ormanlar, dereler, kuşlar ve insan hayatı değerlidir. Son sözümüz nettir: Bolu’da altın madeni istemiyoruz! Bolu’nun doğasına, geleceğine ve halkına sahip çıkıyoruz" ifadelerini kullandı.
BirGün